Cuma, Haziran 08, 2007

ANI KOKAN BİR KAVANOZ REÇEL VE SAKIZLI KURABİYELER

Siz hiç ocakta pişmekte olan reçelin kokusuyla uyandınız mı? Anneannemlerin Eskişehir’deki evlerine okul tatillerinde gittiğimiz o çocukluk yıllarımda bu pek çok kez başıma gelmişti benim. Türlü taze meyvenin o kendine has kokusu, çocuk ruhları gıdıklayan şeker kokusuyla birleşip uyanmaya direnen kuzenlerimin ve benim gözlerimizi güne açmamızın nedeni olurdu o tatillerde.
Şimdi, sadece o günlerdeki kahvaltı soframızı bile anlatmaya kalkışsam sayfalar ve hüzünler harcarım biliyorum. Ama o zamanlardan aklımda kalan en parlak karelerden biri şöyleydi; dedem sobanın üzerine yerleştirdiği bir maşa üzerinde bize koca ev ekmeği dilimleri kızartır, biz de kuzenlerle ellerimiz yana yana bu dilimleri kapışır ve güzelim anneanne reçelleriyle buluştururduk. Eskişehir’deki o evde yapılmış çilek, vişne, incir, portakal reçelleri; kızılcık ve erik marmelatları zihnime en çok yer etmiş lezzetlerdendi.
Bugün ise benim için evde yapılmış bir tatlı olmaktan öte, içinde pek çok anlam ve anı barındıran ev reçeli geleneğini anneciğim ve ben sürdürüyoruz. Kim bilir belki bundan yıllar sonra bir başka genç kız anneannesinin (ki bu ben olacağım:)) ev reçellerinin öyküsünü anlatıyor olacak başkalarına. Kim bilir belki de anılar hep bir kase ev reçeli kılığına bürünüp nesilden nesile geçecek tüm lezzetiyle..

Burada tarifini vereceğim gül reçelini anneciğim yaptı geçen haftalarda. Hem de bizim bahçemizdeki Isparta güllerinden:)..(Böylesi narin bir çiçeğin her biri bir tül parçası zarafetindeki yapraklarının bu denli lezzet dolu olabileceğini acaba ilk kim keşfetmişti de gül reçeli çıkmıştı ortaya?)
Kimi zaman söylenemeyen aşk sözlerinin elçisi, kimi zaman neşenin ifadesi, bazen bir “geçmiş olsun”, bazen “gözün aydın” kelimelerinin karşılığı oluveren bu güzel çiçek bizim evimizde tatlı konuşmanın bahanesine dönüşüverdi bir dilim ekmeğin üzerinde.
Bu haftanın bizim ev için bir “ilk” i vardı. Hepimiz ilk kez “sakızlı kurabiye” lezzetiyle tanıştık. Geçenlerde annemle babamın aktardan aldığı iki paket damla sakızı, “hangi sütlü tatlıda kullansak” sorularına tarafımca getirilen alternatif sonucu kurabiye malzemesi oldular:). Çok duymuştum sakızlı kurabiyenin adını ama lezzeti benim için hep bir muallaktı, demek ki denemek, damla sakızının bizim eve geleceği güne nasipmiş. Sonuçta hepimiz sakız kokan ve ağızda dağılan bu kurabiyeleri çok sevdik. Öyle ki ofiste abime ikram ettiğimde ağzından “offf, bu ne yaaaa…” sözcükleri çıktı:). Bu kurabiye, bizim favorilerimiz arasında kendine sağlam bir yer edindi bile.

İşte buyurun size mis gibi sakız kokan kurabiyelerin ve buram buram anı kokan bir reçelin tarifleri. İkisinin buluştuğu bir kahvaltı ise sevdiklerinize verebileceğiniz güzel bir haftasonu hediyesi olabilir belki. Herkese şeker tadında bir haftasonu diliyorum….

GÜL REÇELİ

Küçük Bir Not:
Annem, babamın bahçeden kopardığı güllerimizle aslında onun tabiriyle “karardan” ölçülerle yapmış bu reçeli ama benim ısrarlarım ve “şu yaklaşık ne kadardı?”, “bunu ne kadar koymuşsundur?” gibi sorularım sonucu yaklaşık ölçüleri çıkardım ve o şekilde veriyorum tarifi. Yine de reçel yapan hanımlar, reçeldeki damak tatlarına göre şekerin miktarını ayarlamalı.

Malzemeler:

Kokulu gül yaprakları (yaklaşık 100-150 gr kadar)
4 bardak şeker
2 bardak su
1 limonun suyu

Yapılışı:

Gül yapraklarını yıkayıp kurutuyoruz ve uçlarındaki sarı-beyaz kısımları kesip ayıklıyoruz. Bir kaba gül yapraklarını ve şekerin 1 bardak kadarını bir kat gül bir kat şeker olacak şekilde diziyoruz ve üzerine limon suyunu döküyoruz. Kabın kapağını kapatıp buzdolabında 1-2 gün bekletiyoruz (bu şekilde durunca güller sulanıyor). Daha sonra tencerede, kalan şeker ve suyu kaynatıp koyulaşmasını bekliyoruz, bu şerbete, gülleri suyuyla beraber ilave edip uzun süre kaynatıp koyulaştırıyoruz. Kavanozlara pay edip reçelimiz soğuduktan sonra kapaklarını kapıyoruz.

DAMLASAKIZLI KURABİYE
Malzemeler:

Yarım su bardağı toz şeker
Yarım su bardağı sıvı yağ
1 yemek kaşığı tereyağı veya margarin
1 yumurta
2 su bardağı un (tam buğday unu kullandık)
1 paket kabartma tozu
2 paket damla sakızı

Yapılışı:


Un, kabartma tozu ve damla sakızı dışındaki bütün malzemeleri bir kapta karıştırıyoruz. Damla sakızlarını havanda dövüp inceltiyoruz ve sakızı, unu, kabartma tozunu da ekleyip, yoğurup çok sert olmayan bir hamur elde ediyoruz.
Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine ceviz büyüklüğünde parçalar halinde yuvarladığımız kurabiyelerimizi dizip 175 dereceye ısınmış fırında, kurabiyeler hafif pembeleşinceye kadar pişiriyoruz (Kurabiyeler pişerken biraz yayılıyor).
Herkese afiyet, bal, şeker, lokum olsun:)..

Etiketler: , , , ,

20 Comments:

At 8 Haziran 2007 19:10, Anonymous Adsız said...

ellerinize sağlık en sevdiğim tarifleri yapmıssınız çokta guzeller. sevgiler.

 
At 8 Haziran 2007 20:13, Anonymous Adsız said...

canım ya bayılırım ben gül reçeline ,çocukken ne kadar çok severdim beni o günlere götürdün..selmlar sana ve reçeli yapanlara..

 
At 8 Haziran 2007 20:18, Blogger butterfly said...

Selamlar Banu güzel yorumun için çok teşekkürler:), tariflerimi beğenmene çok mutlu oldum..
Sevgileeer:)..
aslı

 
At 8 Haziran 2007 20:21, Blogger butterfly said...

Süheylacım eğer reçelimle seni güzel anılara taşıdıysam ne mutlu bana:).
Sevgiler canııım:).
aslı

 
At 8 Haziran 2007 20:24, Blogger HULYA said...

Aslı'cığım,
Ne güzel tarifler yayınlamışsın.Gül reçelini de damla sakızlı kurabiyeyei de çok severim.Senin tarifini de favori tariflerim arasına kaydettim bile.Eline sağlık canım.İyi bir hafta sonu diliyorum.Sevgiler

 
At 9 Haziran 2007 00:35, Blogger butterfly said...

Hülyacım çok teşekkürler:). Benim tarifimi senin için özel tariflerden biri yapman beni çok mutlu etti:).
Sevgiler, öpücükler canımcım:).
aslı

 
At 9 Haziran 2007 00:37, Blogger ebrulitatlar said...

Aslı'cım ne kadar güzel tarifler, görüntüler süper, ellerinize sağlık, sevgiler,iyihaftasonları..

 
At 9 Haziran 2007 01:15, Blogger butterfly said...

Ebrucum ne güzel şeyler yazmışsın öyle, çok teşekkür ederim.
Ben de sana rüya tadında bir haftasonu diliyorum:).
Sevgiler, öpücükler..
aslı

 
At 9 Haziran 2007 12:52, Blogger AKDENİZ AKŞAMLARI said...

Aslı'cığım ellerine sağlık ne guzel anlatmışın gul reçelini deneyceğim .Ayrıca damla sakızlı harşeye bayılırım.Çok guzel huzurlu bır hafta sonu dılıyorum .optumcanım..

 
At 9 Haziran 2007 23:23, Blogger butterfly said...

Özaycım, çok teşekkür ederim. Böyle benim için özel anlamı olan yemeklerde yazdıkça yazasım geliyor:). Gül reçelini dener ve seversin umarım.
Ben de sana harika bir haftasonu diliyorum:).
Sevgiler..
aslı

 
At 11 Haziran 2007 08:30, Anonymous Adsız said...

Selam,
Gül reçeli ile ilgili yazdıklarını okuyunca gerçekten insan çocukluğuna geri dönüyor.
Bende annemin reçel yapması için kendi ellerimle gül yapraklarını topladığımı hatırlıyorum.
Kurabiyelerde harika gözüküyor.
Ellerinize sağlık...
www.blogcu.com/semraninmutfagi

 
At 11 Haziran 2007 09:22, Blogger Nukhet said...

Aslicim sadce tariflerin degil guzel olan. Onlari anlatman, bize sunman, anilardan esintiler tasiman hepsi ama hepsi cok leziz olmus. Sen de beni hem gecmise hem de gelecege tasidin acaba bunlari kizlarima da yasatabiecekmiyim endisesi icinde. Sevgiler

 
At 11 Haziran 2007 10:30, Blogger butterfly said...

Selam Semracım,
Gerçekten ben de onları yazarken çocukluğuma gittim, yazılarımda bir şekilde kendi çocukluğunu da bulman çok hoş:). İnsan anılardaki o güzel noktaları düşündükçe mutlu oluyor. Yorumun için çok teşekkürler.
Sevgiler:).
aslı

 
At 11 Haziran 2007 10:52, Blogger butterfly said...

Nukhetcim aklıma gelen güzel anıları, beni mutlu eden olayları hep, siz arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum. Senin yüzündeki gülümsemenin de biraz olsun nedeni olabildiysem ne mutlu bana:).
Bu güzel duyguları kızlarına yaşatabilme endişene gelirsek; herhalde bu endişeye kapılmaması gereken insanların başında geliyorsundur. Çünkü sürekli takipçin olduğum için biliyorum ki her zaman kızların için güzel yemekler yapıyorsun, en önemlisi de her seferinde içine sevgini de koyuyorsun. Senin bütün bu yaptıklarını görüp de ileride seni örnek almamaları, bu günleri hatırlayıp mutlu olmamaları mümkün değil:).
Güzel bir hafta diliyorum canım, sevgilerimle..
aslı

 
At 12 Haziran 2007 11:16, Blogger sevdamavisi said...

Aslıcığım,
ne güzel olmuş gül reçeli, kokusu buraya kadar geldi. Gül reçeli çocukluk anılarıyla doludur hep. ben de bir ah geçirdim içimden. sevgiler

 
At 12 Haziran 2007 11:29, Anonymous Adsız said...

Canım kelebek, şimdi anladım ben neden reçel yapmayı seviyorum diye. Çok haklısın o kokuyla uyanmak müthiştir. Ben de çok severim. Bir de sıcak ekmek kokusuyla uyanmayı.

Çocukken mutlu zamanlar geçirmiş olmak, geçmişe duyulan özlem, hüzün, geçmişe bir daha dönemeyecek olmak ....

Ne kadar basit değil mi aslında. Bir reçel kokusu, bir tat bile yetiyor güzel şeyleri hatırlamaya ..

Anneciğinizin ellerine sağlık. Gül reçeli nefis. Sakızlı kurabiye için diyecek söz bulamıyorum. Damla sakızını her türlü tatlıya yakıştırıyorum...

çok teşekkürler...

sıcacık sevgiler...

 
At 12 Haziran 2007 14:44, Blogger Bocuruk said...

Aslıcım, pişen reçel kokusu herkese çocukluğunu hatırlatıyor ne güzel. Hemen reçeller yapayım ben de, ki kızlarım da ilerde çocukluklarını hatırlatacak reçel kokularına uyansınlar. Gül reçelini annem yapar ama ben hiç denemdim. Sakızlı kurabiyelerin eminim ki enfes. Ellerine sağlık canım:)
Sevgilerimle...

 
At 13 Haziran 2007 01:10, Blogger butterfly said...

Sevdacım, ne güzel; bir reçel öyküsü hepimizi ortak bir noktada, çocukluk anılarımızda buluşturdu:)..
Güzel yorumun için teşekkürler canım.
Sevgilerimle:).
aslı

 
At 13 Haziran 2007 01:14, Blogger butterfly said...

Canım Zerrincim, evet ya, sıcak ekmek kokusu da sabahın tatlı uykularını en tatlı şekilde bölmenin bir başka yoludur:).
Geçmişe özlem duyup da hüzünlenmemek elde değil elbet ama işte, bu hüzne kapılmadan, bugünümüzü yarınlarda özlemle hatırlayacak şekilde güzel değerlendirmek lazım.
Güzel sözlerin için kalpten teşekkürler:).
Benden de sıcacık sevgiler, öpücükler:).
aslı

 
At 13 Haziran 2007 01:16, Blogger butterfly said...

Bocurukcum kızların ne kadar şanslılar ki senin gibi hamarat, onların bugünleri kadar yarınlarını da düşünen, sevgi dolu bir anneleri var:).
Güzel kelimelerin için teşekkürler canım.
Sevgiler ve kocaman öpücükler;).
aslı

 

Yorum Gönder

<< Home