Cuma, Şubat 22, 2008

TUTAMIYORUM ZAMANI


Bu aralar garip haller içerisindeyim ve bir şarkının iki kelimesi geliyor sık sık aklıma; “..tutamıyorum zamanı...”.
Bu iki kelime tam benim halimi anlatıyor şu sıralar. Hayat, tekrar tekrar farkına vardırırken zamanın ne derece önemli bir kavram olduğunun, ben bu hızlı akışa karşın geride kalmış hissediyorum kendimi.
Tuhaf olan ise; 1 saat 60 dakika, bir gün 24 saat, 1 hafta 7 gün iken bu zaman dilimlerinin farklı hızlarla ilerlediğini hissediyorum çoğu zaman. Bu doğal aslında ve eminim herkes de benim gibi hissediyordur. Zamana ihtiyacımız olduğunu hissettiğimizde su gibi akıp giderken, sıkıldığımız bir durumda, ya da sabırsızlandığımızda o akreple yelkovan çakılıp kalır yerinde, zaman bir türlü geçmek bilmez.
Okul zamanı, zorlayan sınavlarım esnasında zamanın durmasını az istememiştim doğrusu, ya da sıkıcı bir dersin çabucak bitip geçmesini saatime baka baka az beklemedim. Abim Amerika’da okurken, onun özlemini çekerken, o seneler geçmek bilmedi bana göre. Bütün tatillerimde ise hızlı hızlı akıp geçti hep zaman. Olan şu ki bu “zaman”a ne ara ihtiyacımız olsa geçip gidiveriyor.
İşte bu aralar da yetişemiyorum yine bir şeylere. Pazartesi işyerinde hafta başı yapıyoruz, hafta hemen ertesi gün bitiyor sanki. Bloguma daha yeni yazı yazdım diyorum, aradan bir hafta geçmiş oluyor. Yapılacak edilecek tonla şey varken zamana sığdıramıyorum ben, giden gemi gibi ardından bakıyorum.
Daha geçen ay nişanım olmuştu sanki, oysa üzerinden 10 ay geçmiş. Aylar öncesinden belirledik düğün tarihini, o aylar geçivermiş.
Biliyorum bu ruh halimin bütün sorumlusu da bu, zaman yaklaştıkça kendimi hazır hissetmemem. Biliyorum bütün tarihler erken olacak, bu konuda zaman hiç yetmeyecek. Ne değişik dönemlermiş bunlar, ne çabuk geçti seneler, ne ara büyüdüm ben? Mutluluğa yelken açtığını bilse de sanırım herkeste evlilik öncesinde böyle hisler oluyordur.
Yapılacak tonla hazırlık var. Sanırım şimdi derin bir nefes alıp rahatlamalı, olayları biraz da akışına bırakıp bu hazırlıklardan keyif almaya bakmalıyım.
Yine de, zaman, bu aralar birazcık frene bassan olmaz mı :) ?

Bu aralar hamur yoğurmak beni en rahatlatan uğraşlardan:). Öyle olunca ev çeşit çeşit kurabiye, çörek doluyor. Ev halkı da bundan hiç şikayetçi değil:).
Pişerken evin içini portakal esansına bürüyen bu kurabiyeleri dün akşam yaptım. İşte tarifi:

PORTAKALLI FINDIKLI KURABİYE

Malzemeler:

3 adet yumurta
1 su bardağından 2 parmak eksik toz şeker
yarım su bardağı sıvıyağ
2 adet portakalın rendelenmiş kabuğu
1,5 su bardağı iri dövülmüş fındık
aldığı kadar un (ben tam buğday unu kullandım)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Yapılışı

Malzemeleri yazıldığı sırayla bir yoğurma kabında karıştırıp ununu azar azar ekleyerek hafifçe ele yapışan, yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Hamurdan 2 kaşık yardımıyla gelişigüzel şekilde kopararak, yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye dizip önceden 175°C’ ye ısıtılmış fırında üzeri kızarana dek (15-20 dk.) pişiriyoruz.

Afiyet olsun.

Etiketler: , ,

20 Comments:

At 22 Şubat 2008 12:09, Blogger sevdamavisi said...

Aslıcığım,
maalesef hiçbirimiz zamanı tutamıyoruz. en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor.

Ankara da bir buluşma etkinliği düzenledim. Katılmak istersen bloğumda gerekli bilgiler var. Umarım güzel bir etkinlik olur. Görüşmek ümidiyle...

 
At 22 Şubat 2008 12:28, Blogger nymphea said...

Merhaba, uzun suredir okuyorum tariflerinizi, ama ilk defa yorum yazayim dedim. Bende yeni evlendim ve cok iyi anliyorum skintilarini. Ama inan dugunde ve sonra sakin duzenine kavusunca bu gunlerin cok guzel anilar olarak geliyor aklina:))

Bu arada eline saglik kurabiyeler cok guzel gorunuyor.

 
At 22 Şubat 2008 13:49, Blogger butterfly said...

Sevdacım ne iyi düşünmüşsün:). Gerçekten İstanbul'daki buluşmaları imrenerek takip ediyorduk.
Umarım bir aksilik çıkmaz da katılırım ben de etkinliğe. Seninle ve diğer blog arkadaşlarımla tanışmayı çok isterim:).
Logoyu siteme yerleştireceğim.
Sevgiler..
aslı

 
At 22 Şubat 2008 13:58, Blogger butterfly said...

Nym sitemi ziyaretin ve yorumun için çok teşekkür ederim:).
Yazdıkların içimi rahatlattı. Eminim bütün bu telaşlar bitip, hayat yerli yerine oturunca ben de mutlulukla anacağım bu zamanlarımı.
Sevgiler:).
aslı

 
At 22 Şubat 2008 15:24, Blogger Tijen said...

Bize güzel anılar bırakan sevdiklerimizi anabilmek ne güzel. Sağol paylaştığın güzel anı için Aslı'cığım.

 
At 22 Şubat 2008 16:48, Blogger butterfly said...

Rica ederim Tijencim:). Asıl sen sağol beni o güzel anılara götürdüğün için:).
Sevgiler..
aslı

 
At 22 Şubat 2008 22:11, Blogger EZGi :)) said...

kurabiye enfes görünüyor.elleine saglık sevgiler

 
At 23 Şubat 2008 00:30, Blogger butterfly said...

Oo bu güzel kelimelere çok teşekkür ederim Ezgicim:).
Sevgilerimle..
aslı

 
At 25 Şubat 2008 16:37, Blogger NiNo said...

canim ellerine saglik nefis gorunuyor

 
At 26 Şubat 2008 10:52, Blogger butterfly said...

Ninocum çok teşekkürler canımcım:).
Sevgiler..
aslı

 
At 26 Şubat 2008 20:02, Blogger AKDENİZ AKŞAMLARI said...

Tutabılseydık zamanı.Tum aılenın bırarada olduğu zamanları hıç bırakmazdım.Kucak dolusu sevgiler....Bu arada kurabıyelerden aldım...

 
At 27 Şubat 2008 05:46, Blogger Aybike Ceylan said...

Asli'cigim, Cok haklisin, cok hizli akiyor zaman, en onemlisi saglikla, sevgiyle ve kaliteli gecmesi, ellerine sgalik, nefis gorunuyor, sevgiler.

 
At 27 Şubat 2008 20:12, Blogger Yaren said...

Evet malesef güzel zamanlar cabuk geciyor:(Aslinda hayat kendisi cok hizli,siradan günler bile su gibi akip geciyor.Kurabiyen cok güzel görünüyor,denemek isterim,bu güzel tarifide yapacaklar listeme ekledim,ellerine saglik.

 
At 28 Şubat 2008 10:26, Blogger butterfly said...

Özaycım ne güzel söylemişsin:). Bence de en güzel zamanlar aileyle olanlar.
Sevgileeeer:).
aslı

 
At 28 Şubat 2008 10:27, Blogger butterfly said...

Aybikecim zamanı kaliteli geçirmek şart, haklısın.
Güzel yorumların için teşekkürler canım:).
Sevgiler..
aslı

 
At 28 Şubat 2008 10:32, Blogger Bir Porsiyon Öykü said...

Aslıcıgım,
Yazdıkların beni de evlilik oncesi donemlerime goturdu. Zaman hakikaten o kadar hızlı geçti ki bana da bak 3 sene bile geçmiş evleneli..
Zaman hicbirseye yetmiyor malesef, ama o evlilik oncesi herkesin etrafında pervane gibi kosturdugu, bir istegini daha yapmak icin gozunun icine baktığı o nazlı zamanlar da geri donmuyor. Mesela bana geri donme sansi verselerde dusun sabahından gecesine kadar o 24 saati bir daha yaşamak isterdim.
Sen de seneler sonra geri donup baktıgında bu telaşları hatırlayacaksın tabiki, ve zaman yine sana yetmiyor olacak, ama onemli olan onu doldurmamız ve akıp giden zamanı mutlu yaşamamaız degil mi?
Sevgiler Aslıcıgım;

 
At 28 Şubat 2008 10:38, Blogger butterfly said...

Yarencim Pazartesi haftaya başlıyoruz, göz açıp kapayıncaya kadar bir bakıyorum haftasonu olmuş.
Hayat hızlı hızlı akıyor, onu en iyi şekilde değerlendirmak lazım:).
Kurabiyeyi denersen yorumlarını bekliyorum canım:).
Sevgilerimle:).
aslı

 
At 28 Şubat 2008 10:41, Blogger butterfly said...

Canım Papatya yine ne güzel şeyler yazmışsın:).
Ben de tavsiyelerin doğrultusunda bu zamanların tadını çıkarmak için elimden geleni yapacağım.
Sevgiler, öpücükler:).
aslı

 
At 29 Şubat 2008 14:02, Blogger angel said...

merhabalar arkadaşım,"dün rüya,yarın hayaldir.rüyayı mutlu,yarını umutlu yapan bugundur." butun guzellıkelrın senınle olması dileği ile...

 
At 1 Mart 2008 01:00, Blogger butterfly said...

Melek bu ne güzel bir sözmüş böyle:). Benimle paylaştığın için çok çok teşekkürler:).
Sevgilerimle..
aslı

 

Yorum Gönder

<< Home